8 Eylül 2008 Pazartesi


SKY-Türk Televizyonu Turgutreis: 08.09.2008
“KUR’AN SOHBETLERİ” Program Yapımcısı’na
Sayın ilgili ve/veya yapımcı,
Dün, (07 Eylül 2008 akşamı) Sayın Prof. Dr. Süleyman Ateş ile canlı yayında yaptığınız sohbette kendisine yönelttiğiniz;
“Ülke borç ve fakrü zaruret içinde kıvranırken hac ibadetini yerine getirmek doğru mu” şeklindeki sorunuza kesin bir yanıt alamadınız.
Sayın Ateş bu sorunuza, “ben bu soruya dini yönden fetva verebilirim” kabilinden bir karşılık verdi.
Ben, o sorunuza cevap olarak “doğru değildir” şeklinde bir yanıt beklediğinizi düşünüyorum.
Aynı soruyu, biz (Siyaset bilimci ve İlâhiyatçı Mustafa Nevruz SINACI ve ben) de, ekli mektupta görüldüğü üzere, Diyanet İşleri Başkanı Sayın Dr. Lütfü Bardakoğlu’na 17 Aralık 2007 tarihli bir mektupla sorduk.
Bu mektubumuza 15 Şubat 2008 tarihinde verilen cevapta, “dini içerikli sorularınızı web sitemizdeki dini sorular link’inden öğrenebilirsiniz” şeklinde sıradan ve genel bir yanıt verildi. O nedenle siteyi açmadık ve bakmadık. Sadece bu konudaki düşüncemizi Sayın Bardakoğlu’na iletmiş ve kamuoyuna açıklamış olmakla yetindik.
Konuyla ilgili 17 Aralık 2007 günü DİB’na gönderilen ve aynı gün kamuoyuna açıklanan mektup metni aşağıdadır.
Mezkür program bağlamında değerlendirileceği ümidiyle, selâm ve saygılar.
Galip BARAN;
Bilinç Üniversitesi Rektörü (*)
***
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NA ALTIN SORU…
ayın Dr. Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanı 17.12.2007
Size, haddim olmayarak ve hoşgörünüze sığınarak “hac ibadeti” ile ilgili aşağıdaki soruları yöneltiyorum: “T.C. Devleti; Ekonomik bağımsızlığına gölge düşüren, “emir kulu” olmasına yol çan dış borç yükü/boyunduruğu altında kıvranırken, neden olduğu ekonomik kriz yüzünden toplumsal yaşam altüst olmuşken, din kardeşlerimizin “hac farizası”nı yerine getirmeleri uygun mudur? Devlet, ülke, toplum bu şartlar altında adeta bir “yaşam savaşı” verirken hacca gitmek, deyim yerindeyse, “önce hac” demek “bencillik” sayılmaz mı?
Her yıl yaklaşık 100 bin din kardeşimizin, “hac ibadetini”yerine getirmek için ödediği 3-4-5 bin EURO‘yu, bu yıl “Türkiye’yi dış borç yükünden kurtarmak” için bağışladıklarını düşündüğümde bi-hoş oluyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni “İMF Boyunduruğu”ndan kurtarmak amacıyla “gönüllü vergi” vermek için yıllardır çırpınan bir insan olarak ne kadar mutlu olabileceğimi takdirinize bırakıyorum… Böylesi bir davranışın; Türkiye’yi dış borç yükünden kurtarmanın ötesinde sonuçlar doğuracağına; “tek yumruk”, “tek yürek”, “75 milyonluk dev bir aile” olmamızı sağlayacağına; yüreklerimize “birlik-beraberlik tohumları” atacağına; tüm varlığımla inanıyorum. Bu konudaki bir girişimin, başarılı bir “hareket”e dönüşmesi durumunda, bunun Türk Milleti için bir MİLAT olacağına, “Muasır medeniyet”i sollayacağımıza kalıbımı basıyorum…
Sayın Bardakoğlu, Siz, Diyanet İşleri Başkanımız olarak “Önce Hac” deme gereğini duyabilirsiniz. Ama ben Sayın Lütfü Bardakoğlu’nun bu konudaki kişisel görüşünü öğrenmek istiyorum.
Saygılarımla.
Galip BARAN
(*) Bilinçolog, HABİTAT Mevlana, Bilinç, Sencilik ve Yolsuzlukları Önleme Kozaları Kolaylaştırıcısı; e.mail:
galipbaran@ttmail.com, web: www.galipbaran.blogspot.com
http://www.bilinc-universitesi.blogspot.com/, http://www.turkcelil.com/, www.internethaber.eu,

Hiç yorum yok: