20 Ekim 2009 Salı

Sayın Kerem ATEŞ
TURÇEK Genel Sekreteri
İSTANBUL
Sayın Kerem ATEŞ,
Bildiğiniz gibi TURÇEK’in bir üyesiyim. TURÇEK’in Muğla Temsilciliğini sayın Ferruh Onur’un önerisiyle geçen yıl üstlenmiş bulunuyorum…
Çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı, milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda başlattığımız, insanı, davranışlarını ve nedenlerini araştırdığımız, yıllardır devam eden “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız, bizlere “diğerkam kişilik” kazandıran çalışmalarda, edindiğimiz “tecrübi bilgi” ile Bilinç Üniversitesi’ni kurduk.
Diğerkam kişiliğimizde kaynaklanan sorumluluk anlayışımızla Türkiye’nin, “çevrenin kirletilmediği, aşırı tüketimin (israfın) yapılmadığı, trafik kurallarının çiğnenmediği, sağlığa aykırı alışkanlıkların edinilmediği, verginin kaçırılmadığı, rüşvetin alınmadığı/ verilmediği, iş ahlakına aykırı işlerin yapılmadığı, milli servete zarar verilmediği, her şeyin devletten beklenmediği bir ülke” olabilmesi için yıllardır çalışıyoruz.
Bilinç Üniversitesi’ni kurmamıza, “diğerkam kişilik” kazanmamıza yol açan “tecrübi bilgi”mizi ülkenin geleceği ilk ve orta öğretim okulları öğrencileri ile paylaşabilmek için “bilgilendirme konferansları” vermenin yararlı olacağını düşünüyoruz. Ancak, bu konuda ilgili makamlara yaptığımız başvurular tüzel bir kişiliğe sahip olmadığımız nedenle kabul edilmemekte, böyle bir sorun yaşanmaktadır.
Sözü edilen konferansları TURÇEK adına vermeyi talep etmemiz durumunda sorunun aşılacağı başvurularımızın dikkate alınacağı anlaşılmaktadır…
Bu arada dile getirmek istediğim daha önemli bir konu var: HABİTAT Konferanslarının ihya edilmesi, yeniden başlatılması.
Asrın Zirvesi olarak nitelenen İstanbul HABİTAT Konferansında Yerel ve bölgesel HABİTAT’lardan söz edildi. Ancak her şey kağıt üzerinde kaldı…
Bodrum’da gerçekleştirilen Yerel HABİTAT’a gelince: 83 dernek, kurum, kişi ve kuruluşun KATILIMCISI olduğu, 25 KOZA’nın oluşturulduğu bu konferansla bir ilk gerçekleştirildi. Bir İŞ PROGRAMI üretildi.
Bu Konferans Birleşmiş Milletlerin Ellibirinci Genel Kurul Toplantısında gündeme geldi. Alkışlandı. Ne var ki, bu konferansta verilen sözler de unutuldu. TAAHHÜTLER havada kaldı. Türk gibi başlandı. Ne yazık ki, DAĞ YİNE FARE DOĞURDU…
HABİTAT Konferanslarının, öncekilerden alınan dersler dikkate alınarak yeniden başlatılabilmesi için bazı girişimlerde bulunuyorum. Bu konuda da yardımcı olabileceğinizi düşünüyorum.
Yukarıda sözü edilen ilk ve orta öğretim okulları öğrencilerine konferans verme konusunda karşılaştığımız zorlukları aşabilmemiz için TURÇEK üyeliğimi ve Muğla Temsilciliğimi onaylayan bir yazının yeterli olacağını sanıyorum.
Yardımcı olursanız memnun olurum…
Saygılarımla.
Galip BARAN
TURÇEK Muğla Temsilcisi
HABİTAT Yurttaşlar Kozası Kolaylaştırıcısı
Bilinç Üniversitesi (1) Kurucusu
(1) : Turgutreis Bilinç Üniversitesi’nin öncelikli hedefi: Bilgi üniversitelerinin, Bilinç Enstitüsü ya da Bilinç Kürsüsü gibi bölümler kurmalarına önayak olmak, böylece, onların, “Bilinç Çağı”nın bilinçli mühendislerini, mimarlarını, doktorlarını, psikologlarını vb meslek mensuplarını yetiştirme çabalarına katkıda bulunmaktır.
BODRUM HABİTAT DEKLARASYONU
1. Bodrum Yarımadası’ndaki sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, merkezi hükümet temsilcileri , kozalar, ortaklar, bireyler olarak bizler 17-21 Ekim 1996 tarihleri arasında Bodrum HABİTAT Konferansı’nda bir araya gelerek yöremizin çevre ve yaşam koşullarını, sorunlarını ve çözüm yollarını, verilere ve gözlemlere dayalı olarak değerlendirdik, tartıştık. HABİTAT II Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Konferansı’nın sonuç belgeleri olan İstanbul Deklarasyonu ile Türkiye Ulusal Rapor ve Eylem Planı’nın amaç, ilke ve yöntemleri çalışmalarımızın çerçevesini oluşturdu. Bu bağlamda insan yerleşimlerini hakça, sürdürülebilir ve yaşanabilir kılma amaçlarını benimsediğimizi; bu amaçlara yurttaş ve kentli bilinci, yapabilir kılma sratejisi ve çok ortaklı yönetim ve yönlendirme ilkeleri çerçevesinde ulaşılabileceğini; bunu için de ortaklık anlayışının yaşama geçirilmesinin gerekli ve zorunlu tespit ediyoruz. HABİTAT amaçlarına ulaşmada yerel girişim ve eylem programlarının taşıdığı önemin bilincinde olarak, ülkemizdeki ilk Yerel HABİTAT ‘ı Bodrum’da düzenlemiş olmaktan kıvanç duyuyoruz.
2. Kıyısallaşma ve ikinci konut yapımı sürecinden ve turizm hareketinden aldığı önemli pay nedeniyle hızlı bir nüfus artışının gerçekleştiği Bodrum’da yerleşme ile ilgili düzenlemelerin ihtiyacı karşılamaktan uzaklaştığını, yaşam ortamımızdaki bozulmaların önlenemez, planlanamaz ve denetlenemez hale geldiğini, Yarımada’da büyük altyapı ve temel hizmet açıkları oluştuğunu, suyun minimum nüfusa yetmez halse geldiğini, kanalizasyon ve artmanın yetersiz olduğunu, çözülmesi acilleşmiş bir atık sorunuyla karşı karşıya olunduğunu, ulaşımın kent ve yarımada ölçeğinde tıkandığını, tüm bunların sonucu turizm kesiminin nitelikli hizmet veremez hale geldiğini ve standartların düştüğünü, yat limanı ve çekek yerleri kapasitesinin dolduğunu saptadık.
Yoğun ve düzensiz yapılaşma sonucu sadece doğal ve tarihi ortamın tahrip olmakla kalmayıp; görsel kirliliğin, çevre ve ses kirliliğinin de taciz edici çizgiye ulaştığını, aynı zamanda yerleşimin özgün sosyal kimliğinin ve hemşehrilik bilincinin de zedelendiğini, sosyal, kültürel, alt yapının eğitim hizmetlerinin gelişen bir Bodrum Yarımada’sının dinamikleriyle uyum içinde olmadığını saptadık. Bodrumluların yaşamlarını mutlulukla sürdürebilecekleri gelecekteki Bodrum’u düşünmekte giderek güçlük çektiklerini belirledik.
3. Gelecek kuşaklara en azından devraldığımız kadarını devretme bilinciyle baktığımızda:Gördük ki, sorunlarımızın önemli bölümünü sosyal, kültürel, tarihi değerleri korumayı ve Bodrum Yarımadası’nın yerleşim düzenini yeni bir bakış açısıyla tasarlamayı amaçlayan bir hemşehrilik bilinciyle çözebiliriz. Gördük ki, sorunlarımızın bir kısmını kendi gücümüz ve ortak çabalarımızla doğrudan çözebiliriz. Sosyal ve ekonomik çelişkilerin belirlediği noktalarda aramızda oluşturacağımız uzlaştırıcı oluşumlarla harekete geçirebiliriz.
Gördük ki, sorunlarımızın bir kısmını kamu otoritesinin, kamusal hizmet alanının, yarımadada yaşayanların ortak talepleri doğrultusunda geliştirmesini sağlayarak çözebiliriz.
Ve biz, kadını-erkeği, çocuğu-genci-yaşlısı tüm Yarımadalılar Bodrum Yarımadası’nın tüm olanaklarını harekete geçirerek ve tüm sorunlarımıza yaratıcı çözsümler üreterek, yaşam ortamımızdaki olumsuz gelişmeyi durdurmak ve yeniden iyileştirmek üzere İş Programımızı hazırladık. HABİTAT’ın simgelediği işbirliği ve dayanışma kültürü çerçevesinde Bodrum Yerel HABİTAT Konferansı’nın Ulusal HABİTAY ve Akdeniz Bölgesel HABİTAT oluşumlarının gerçekleşmesi sürecinde anlamlı bir aşama olduğu düşüncesiyle Türkiye’deki Yerel HABİTAT inisiyatiflerinin yaygınlaşması için çağrıda bulunmayı görev biliriz. Bodrum HABİTAT Kozası

***
BODRUM HABİTAT KONFERANSI İÇİN
CUMHURBAŞKANI’NDAN GELEN MESAJ VE
HABİTAT KONFERANSI AÇILIŞINDA YAPILAN
KONUŞMALARDAN ALINTILAR
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Mesaj
Sayın Sönmez Taner
Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı
BODRUM
Geçen Haziran ayında İstanbul’da başarıyla gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Konferansı HABİTAT II, çağdaş toplumların temel sorunlarından olan yerleşim sorununa ilişkin evrensel bir anlayışın oluşmasına katkıda bulunmuştur.
Konferansın tüm katılımcıları tarafından benimsenen bu anlayışa göre, yerleşim alanlarının güvenli, sağlıklı ve daha yaşanabilir hale getirilmesinde resmi organizasyonlarla sivil toplum kuruluşlarının dayanışma, işbirliği ve ortaklıklar temelinde çalışmaları esastır.
Bodrum HABİTAT Konferansı’nı, bu bakımdan, öncü ve örnek bir etkinlik olarak değerlendiriyorum. Konferansın düzenlenmesine katkıda bulunan tüm kişi ve kuruluşları tebrik eder, sevgilerimi iletirim.
* Belediye Başkanı Tuğrul Acarın konuşması
Değerli konuklarımız, sevgili Bodrumlular,
Birleşmiş Milletler tarafından kentlerin daha yaşanabilir kılınması için düzenlenen bu toplantının Bodrum’da yapılması bizim için ayrı bir önem taşımaktadır.
Çocuklarımızdan gençlerimize, emeklilerimizden kadınlarımıza kadar tüm Bodrumlular bu süre içinde raporlar hazırlayıp, çözüm önerileri sundular ve ortaya bir Bodrum İŞ PROGRAMI çıktı.
Bodrum Belediyesi olarak Bodrum’da yaşayanların bu kentle ilgili kararlara katılmalarına ve sorunlara birlikte çözüm aramalarına büyük bir heyecanla yaklaşıyoruz. Çünkü inanıyoruz ki kentin sorunlarını en iyi kentte yaşayanlar bilir. Bizler kente hizmet vermek için seçilmiş kişiler olarak kentin sorunlarına çözüm bulmak için yapılmış her çalışmaya gönülden destek vermeye hazırız.
Kendimi önce bir Bodrumlu olarak, daha sonra bir Belediye Başkanı olarak çok şanslı gördüğümü belirtmek istiyorum.
Bodrum Yerel HABİTAT Toplantıları, yaşadığı kente karşı sorumlu olmanın ve o kentin sorunlarıyla ilgili çözüm üretmenin, yerel yönetime katılmanın bir başlangıcı olacaktır. Bodrum’da bu güne kadar pek çok kişi bunları düşündü, konuştu. Birlikte çalışabilmeyi Bodrum Yerel HABİTAT Toplantılarında başaracağız.
İnanıyorum ki, bu İş Programı, Bodrum’u daha yaşanabilir, sürdürülebilir, ve herkes için eşit çözümler üretilmesine yardımcı olacaktır. Bodrum İş Programı’nın kısa zamanda hayata geçebilmesi çok önemlidir.
Bodrum Belediye Başkanı olarak hepinize, özellikle de bu çalışmaların içinde bulunan herkese teşekkür eder, saygılar sunarım.
* Bodrum Kaymakamı Uğur Boran’ın Bodrum HABİTAT Konferansı açış konuşması
Sayın Valim;
Değerli konuklar, sevgili Bodrumlular, sözel ve görsel basının değerli mensupları;
İnsanlığa daha iyi şartlar hazırlama ilke ve hedefleri doğrultusundaki plan ve programlar; üzülerek söylemek gerekirse, tüm bilgi ve teknoloji, çağına rağmen çok büyük bir problem olarak dünya gündeminin en önemli sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yine üzülerek söylemek gerekirse, yaşanabilirlik kavramının yaşanamazlığa, bir anlamda vurdumduymazlığa dönüştüğü Bodrum ve onun yarımadasındaki, kaybedilenlere rağmen yeniden kazanılacak hala çok şeyin olduğunu gören Bodrumluların, sivil toplum örgütlerinin, yerel yönetimlerin Bodrum HABİTAT’ı gerçekleştirmeleri bize göre çok önemlidir.
Önemlidir çünkü kentte yaşayanlar; yaşanabilir bir Bodrum yaratmanın, kentlerine sahip çıkmakta olduğunda artık anlamışlardır.
Değişik meslek örgütleri, dernekler, vakıflar ve yerel yönetimler bir İş Programı hazırladılar ve yapılacak işlerin sorumlularını belirlediler.
Bu İş Programı her şeyin devletten beklenmemesinin açıkça ortaya konmasıdır.
Bodrum HABİTAT’ın oluşmasına katkıda bulunan tüm birey ve kuruluşlara teşekkürlerimle.
Saygılar sunarım.
* TOKİ (Toplu Konut İdaresi) Başkanı
Yiğit Gülöksüz’ün konuşması
Haziran 1996’da İstanbul’da yapılan Birleşmiş Milletler HABİTAT II Konferansına giden yolda, dünyada ve ülkemizde önemli gelişmeler oldu. Sivil Toplum Kuruluşlarını önemi dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ilk defa bu ölçüde öne çıktı. İstanbul Konferansı, sorunlara çözüm aramada ve sorumluluk yüklenmede devletler ve gönüllü kuruluşlar arasında yükselen “ortaklık” anlayışı ile önemli bir kilometre taşıdır.
Bodrum Yerel HABİTAT sivil toplum pratiklerinin denendiği, sınandığı ve geliştirildiği öncü bir uygulama olmuştur HABİATAT II’nin ilk uygulaması olarak uzun yıllar anılacaktır.
Bu uygulama ile Türkiye ve Dünya gündemine katkıları nedeniyle hepimiz; Bodrumlulara, bu özgün çalışmaya öncülük eden Sivil Toplum Kuruluşlarına Bodrum Belediye Başkanlığı’na ve destekleyen kamu ve özel kuruluşlara çok şeyler borçluyuz.
Bodrum deneyimi ile başlayan Yerel HABİTAT çalışmalarının yurdumuzun bütün yerleşmelerinde geçekleşmesini bekliyoruz.
Galip BARAN
Bodrum HABİTAT Emekliler ve Trafik Kozaları Kolaylaştırıcısı
***
Bodrum Belediye Başkanlığına
Konu: HABİTAT Ruhu’nun canlandırılması
Sayın Başkan,
1989 yılında Turgutreis’te başlattığımız çöp toplama kampanyası, izleyen yıllarda, çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı, milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda yaşanmakta olan sorunlarda “insan kusuru” etmenini en aza çekmeyi hedef alan uygulama projelerine dönüştü.
İnsanı, davranışlarını ve nedenlerini araştırdığımız, “okul dışı eğitim çalışması” olarak tanımladığımız bu projeleri uygularken, yaşam biçimimiz radikal şekilde değişti.
Sözü edilen alanların tümünde bilinçlendik. Bu süreçte:
* Kendimizi tanımağa başladık.
* Bazılarımız “diğerkâm kişilik” edindik.
* Bazılarımız aynı zamanda “yasa bağımlısı” olduk.
* Türkiye’yi dış borç yükünden kurtarmak için çalıştık.
* “Bilinç Çağı”nda yaşamakta olduğumuzun farkına vardık.
* Edindiğimiz “tecrübi bilgi” (1) ile Bilinç Üniversitesi’ni (2) kurduk.
* Öğrencilik günlerimizde içtiğimiz And’da yer alan “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsedik.
* “İklim değişikliği” sorununun insanoğlunun bu gezegende bencilce yaşamakta oluşundan kaynaklandığını idrak ettik.
* “Toplumsal sorumluluk bilinci” olarak tanımladığımız, çok hafife aldığımız ve bu nedenle bedelini ağır bir şekilde ödemekte olduğumuz bir kavram geliştirdik ve hayata geçirdik
İnsanoğlunun içinde bulunduğu “Bilgi Çağı”nda edindiği “kitabi bilgi”nin (3) bilinçlenmesini sağlayamadığı; ozon tabakasının delinmesini, buzulların erimesini, yağmur ormanlarının yok edilmesini, “iklim değişikliği”ni önleyemediği dikkate alınarak düşünüldüğünde, “Bilinç Çağı”nın, “tecrübi bilgi”nin ve Bilinç Üniversitesi’nin anlamı, önemi ve misyonu kendiliğinden ortaya çıkar…
Sayın Başkan,
1996 yılında İstanbul’da ardından Bodrum’da gerçekleştirilen HABİTAT Konferanslarına katıldım. Bodrum HABİTAT Konferansında Emekliler Kozasını kurdum ve kolaylaştırıcısı oldum. O günlerde “trafik kurallarına uyalım uymayanları uyaralım” çağrısına işlerlik kazandırmak için Garajaltı kavşağında başlattığım uygulama nedeniyle önerilen Trafik Kozası Kolaylaştırıcılığını da üstlendim.
Sözü edilen kozaların kolaylaştırıcısı olarak üstlendiğim sorumlulukların (taahhütlerin) gereğini Bodrum dışında; örneğin, Ankara, İstanbul, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bilecik, Eskişehir Konya, Çorum, gibi illerde ve bazı ilçelerde de yerine getirdim.
Böylece, başta sayılan alanlarda başlattığım çalışmalarla, Türkiye’nin; çevrenin kirletilmediği, aşırı tüketimin yapılmadığı, trafik kurallarının çiğnenmediği, sağlığa aykırı alışkanlıkların edinilmediği, verginin kaçırılmadığı, rüşvetin alınmadığı/verilmediği, iş ahlakına saygı gösterildiği, milli servete zarar verilmediği, imar yasasına aykırı işlerin yapılmadığı, her şeyin devletten beklenmediği bir ülke olması, diğer deyişle, yaşanabilir bir Türkiye için çalıştım.
Sayın Başkan,
Geçtiğimiz günlerde, HABİTAT Ruhu’nu canlandırma konusunda bir çalışma grubu oluşturmak amacıyla HABİTAT Konferansında seçtikleri alanlarda bundan böyle daha aktif olarak çalışmak isteyen kozalara bir çağrı yaptım.
Yarımada halkıyla ve diğer kozalarla daha yakın bir iletişim kurabilmek için bir çalışma yerine ihtiyacımız var.
HABİTAT İzleme ve Uygulama Birimi’nin HABİTAT Konferansını izleyen günlerde büro olarak kullandığı odayı çalışma yeri olarak kullanmak istiyoruz.
Anılan çalışma grubu oluştuğunda, faaliyetlerini rölantiye almış görünen kozaların da HABİTAT Ruhu’nu canlandırma konusunda aktif olarak çalışmağa başlayacaklarına içtenlikle inanıyoruz.
Sayın Başkan,
Çalışma yeri talebimizi, (a) başta sayılan alanlarda yıllardır çalışan bir birey olduğumu ve ekte görülen, (b) HABİTAT Konferansının açılış konuşmalarında dile getirilen düşünceleri ve (c) özellikle de Bodrum Yarımadasındaki sivil toplum kuruluşlarını, yerel yönetimleri, merkezi hükümet temsilcilerini, kozaları, ortakları ve bireyleri bağlayan Bodrum HABİTAT Deklarasyonunu dikkate alarak değerlendirmenizi bekliyoruz.
“Okul dışı eğitim çalışmaları”nda geliştirdiğimiz, “Diğerkamlık Andı”nın adınıza düzenlediğimiz örneği eklidir. Saygılarımızla.
Galip BARAN
Emekliler ve Trafik Kozası Kolaylaştırıcısı, TURÇEK (Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu ) Muğla Temsilcisi ve Bilinç Üniversitesi Kurucusu
(1) “Tecrübi bilgi” insana sorumluluk yükleyen bilgidir.
(2) Bilinç Üniversitesi’nin misyonu: “Bilgi Çağı” üniversitelerinin, Bilinç Enstitüsü ya da Bilinç Kürsüsü gibi bölümler kurmalarına yardımcı olmak, böylece, daha bilinçli mühendislerin, mimarların, doktorların, psikologların vb meslek mensuplarının yetiştirilmesi çabalarına katkıda bulunmaktır.
(3) “Kitabi bilgi” insana sorumluluk yüklemeyen bilgidir.
EKLERİ:
1. HABİTAT Konferansı açılışında yapılan konuşmalardan ve Cumhurbaşkanından gelen mesajdan alıntılar.
2. Bodrum HABİTAT Deklarasyonu
3. HABİTAT Kozalarına yapılan çağrı
4. Mehmet Kocadon adına düzenlenmiş olan “Diğerkamlık Andı”
***
TEL: (0252) 382 34 77 - (0535) 844 84 76
E-POSTA: galipbaran@ttmail.com
WEB: www.bilinc-universitesi.blogspot.com, www.galipbaran.blogspot.com

Hiç yorum yok: