20 Nisan 2010 Salı

ÇORUM KENTİMİZDE
TRAFİK SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ
Trafik Nedir? İnsanların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir. İlgili tarafların hak ve sorumlulukları yasalarla belirlenmiştir.
Yaya Nedir? Araçlarda bulunmayan, karayolunda hareketsiz veya hareket halinde bulunan insandır. Hak ve sorumlulukları yasalarla belirlenmiştir. Kent yaşamının gerçek sahipleri yayalardır. Yayalık insanlar arası iletişimi artırıp kentsel kültüre katkıda bulunduğu için desteklenmeli ve özendirilmelidir.
Karşıdan Karşıya Nerelerden Geçilir?
1. Alt geçitlerden
2. Üst geçitlerden
3. Yaya geçitlerinden
4. Okul geçitlerinden
5. Trafik polisinin bulunduğu yerlerden
6. Trafik ışıklarının bulunduğu yerlerden
7. Sayılanların hiçbirisi yoksa köşe başlarından geçilmelidir. Çünkü hangi yoldan gelirse gelsin tüm araçları rahatlıkla görebilirsiniz.
Şu an trafik ölümlerinde dünya birincisi olmanın ötesinde yaya ölümleri ki %70 olmasına rağmen tekil ölüm olduğu için gündeme gelmiyor, şehir içi trafik ölümlerinde de dünya rekoru kırmış bulunuyoruz.
Kentimizdeki Uygulamalar: Çağdaş uygarlık düzeyini yakalamayı amaç edinmiş bir millet olarak kentsel yaşam koşullarındaki en temel hak, kamusal alanların başında gelen kaldırımlarımız; kullanım amaçları gereği, yayaların günlük ihtiyaçlarını trafikte tehlike yaratmayacak, güvenli ve sağlıklı bir şekilde giderebilme yerleridir. Oysa kentimizde yaya kaldırımları yayalardan çok, cadde ve sokak esnafları ve seyyar satıcıları tezgâhı gibi, araç park yerleri gibi, Tedaş ve Telekom direkleri veya trafo, santral, pano koyma yeri gibi, çaycı ve kahvecilerin masa ve sandalye yeri gibi, belediyenin malzeme yeri gibi, belediye çöp varilleri koyma yeri gibi, belediye otobüsleri için uygunsuz ve kullanışsız durak yerleri gibi asıl amaçları dışında kullanılmaktadır.
Karşıdan Karşıya Geçişler: Kentimizde yayalar düşünülerek hazırlanmış veya işaretlenmiş yay geçitlerinin birçoğu trafik kurallarına uygun olarak yapılmamıştır. Sinyalizasyon ışık sistemiyle donatılmış kavşaklarda yaya yolunu gösterir zemin işaretlerinin dışında onu tamamlayıcı ve destekleyici yayalara yol hakkı veren hiçbir sinyalizasyon ışık sistemi nizami olarak çalışmamaktadır. Yayalar karşıdan karşıya geçişlerde kendilerince kurallar koyarak ya da hiç kuralsız canları pahasına bildikleri gibi geçmektedir. Kentimizde ne trafik zabıtaları nede trafikten sorumlu emniyet yetkilileri yayalarla ilgili, trafik kurallarına alıştırma, bilgi edindirme, uyarma, uydurma ve uygulatma gibi hiçbir eğitici çalışma uygulanmamaktadır.
Gazi ve İnönü caddelerinde kazalara davetiye çıkartırcasına her 10 ya da 20 metrede kimi yerde cadde üzerine zemine yaya geçit işaretleri boyanarak kurallara uygun hiçbir trafik uyarı işareti olmaksızın yayalarımız bile bile yetkililerce kendi kaderlerine teşvik edilmektedirler. Zaman zaman trafik karmaşası yaratan bu kuralsız uygulamayla insanlarımızın trafikte kurallara uyma alışkanlığı bilincinin kazanılması engellenmektedir. Trafikte kuralların yaygınlaştırılması aynı zamanda trafikte birbirimize hoşgörü gösterebilmemizi ve birbirimizin trafikte kural hakkına saygı gösterebilmemizi geçekleştirecek ve böylece toplumsal ihtiyacımız olan tabanda demokrasiyi özümseyecektir.
Trafikte en çok kullanılan ve ana ilkelerini vurgulaya "trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım" sloganı kentimiz trafik görevlilerince sadece araçlar için uygulamaktadır. Oysa yasalar bir bütün olarak düşünülmeli, yayalarla ilgili kısmı da göz önünde bulundurulmalıdır. Anadolu’nun çağdaş uygarlıkta öncü şehir olabilmede etkin olan etmenlerin en önemlilerinden biri o şehirde yaşayanların trafik kurallarına olan alışkanlıklarının yerleşikliğidir.
Kentimizde şehir içi trafiğinin rahatlatılması adına düşünülen uygulamalar tam aksine trafik karmaşası yaratmaktadır. Şöyle ki;
Yeniyol mahallesi kulaksız cami etrafında bazı yollar tek yönlü olarak işaretlenmiş ya da her iki yöne de açık olarak kullanılmakta olan zaten dar olan sokaklar(sel sokak gibi)park eden arabalarca kullanımı engellenmekte, kentin birçok yeri gibi bu bölgedeki sokaklar açık otoparkı olarak kullanılmasına göz yumulmaktadır. Özellikle sel sokağı boyunca park eden araçlar o sokağı tamamen kullanılamaz hale getirmiştir. Asıl vahim olanı hiç bir yetkilinin bu kuraldışı uygulamayla ilgili hiçbir çaba sarf etmemesi, hiçbir girişimde bulunmamasıdır.
Kentimizde mevcut olan ve her geçen gün yenisi eklenen, aslında her modern kente olması gereken, şehir içi trafiği düzenleyici olarak tasarlanan, sinyalizasyon ışıklı kavşaklar maalesef trafik kurallarına uygun olan nizami şekliyle çalışmamaktadır. Genelinde hem araçlara hem yayalara sarı ya da kırmızı ışık yanıp sönmekte, ışıkların dönüşümlü olarak yanıp söndüğü kavşaklarda ise bir sürü aksaklık bulunmaktadır. Genellikle ya yayalar önemsenmemekte ya da sağa ve sola dönüşler trafik kurallarına uygun olarak nizami haliyle ayarlanmamıştır. Trafik görevlilerinin görev yaptığı kavşaklarda araçlar ve yayalar kırmızı ışık kuralı ihlal etmelerine özellikle yayaların sürekli kural ihlali yapmalarına rağmen hiçbir yaya veya sürücü uyarılmamaktadır. Yaya olarak kural tanımayan aracına bindiğinde aynı kural tanımazlığı alışkanlık haline dönüştürmektedir.
Çözüm:
1. Kent merkezinde yoğunluk olarak en fazla kullanılan bir yaya geçit yeri trafik kurallarına uygun nizami hale getirilerek örnek bir uygulamayla sivil tolum kuruluşlarınca ya da resmi görevlilerce desteklenerek trafik kurallarına alışma-alıştırma uygulaması yapılmalı.(Biz habitat olarak severek böyle bir katkı sağlayabiliriz.)
2. Bütün sinyalizasyon ışıklı kavşaklar tekrar elden geçirilerek trafik kurallarına uygun nizami hale getirilmeli.
3. Sinyalizasyonlu kavşaklarda özellikle yayalarla ilgili trafik kuralları uygulanmalı ve uymayan yayalar uyarılmalı.
4. Gazi ve İnönü Caddesi boyunca sık ve kuralsız olan yaya geçitleri nizami hale getirilmeli.
5. Kısmen kısıtlamalar getirilen(trafiğe kapatma, tekyön ve çift yön) uygulamalar uzmanlarca tekrar değerlendirilmeli.
6. Yaya kaldırımları maksatları dışında kullanılmamalı, kullananlar teşvik edilmemeli aksine yaptırımlar uygulanmalı.(Belediye işgaliye alarak teşvik etmektedir).
7. Trafik kuralları bir bütün olarak ele alınmalı, her sürücünün bir yaya, her yayanın da bir sürücü olduğu, görevlilerce bilinmeli. Kuralları ihlal edenlerin uyarılmamaları kural tanınamazlığı yaygınlaştırmaktadır.
8. Kentsel yaşam gereği trafikle ilgili alınan kararlar ve polisler, yayaların haklarını da korumak ve kollamamak ve gözetmek zorundadır.
9. Ülkemizde ortalama kişi başına düşen en fazla araç sıralamasında ilk sıralarda yer alan kentimizde, çağdaş kent seviyesinin yakalanabilmesi, araçları kent içi trafikte kurallara uygun kullanılmasıyla ve park edilmesiyle mümkün olabilir.
10. Bu nedenlerle her araç sürücüsünün kurallara uyum, öğretme, adaptasyon ve alışkanlık kazandırma gibi trafik bilinci edindirici çalışmalar yapılmalı, cezai yaptırımlar en son olarak düşünülmelidir.
Saygılarımla...
İsmet SEYHAN

Bilinç Üniversitesi; Habitat Trafik Kozası; ÇORUM

Hiç yorum yok: